Konum tabanlı (sosyal) medyalarda yer almak?

sosyal medya konumBoyutu ne olursa olsun işletmelerin hepsi için elektronik mecralarda bulunabilir olmak önemli. Ufak bir marketten, kuru temizleme zincirine, benzin istasyonlarından banka şubelerine kadar birçok kurum istiyor ki mevcut/potansiyel müşterileri onları internetteki mecralardan rahatlıkla bulsun.

Müşteriler işletmeleri internet üzerinde arayarak bulabiliyorlar; işletmenin web sitesine ve iletişim bilgilerine ulaşıyorlar. Fakat sadece arama motorları ile web sitelerindeki iletişim bilgilerinin ulaşılabilir olması tek başına yeterli değil. Harita tabanlı uygulamalarda yer almak da her geçen gün önemli hale geliyor.

Çünkü konum tabanlı/harita tabanlı uygulamalar markalar ile müşterileri fiziki olarak gerçek hayatta bir araya getiriyor. ATM’den para çekmek isteyen müşteri ile bankası, anlaşmalı petrol istasyonunu arayan araç sahibi ile akaryakıt firması, içtiği kahveyi içtiği konumda arkadaşları ile paylaşan mobil kullanıcı ile kahve zinciri bu mecralarda buluşuyor.

Bu tip mecralar artık sadece web tarayıcılarında değil mobil cihazlarda; androidlerde iphone’larda nokia’larda çalışıyorlar. Ve her geçen gün daha sosyal hale geliyorlar. Sosyal ağların ileri gelenlerinden Twitter ve Facebook üzerinde hergün daha çok konum tabanlı paylaşım yapılıyor. Hatta Facebook, Places uygulaması ile bu mecralardan biri haline gelme çabasında. Google harita uygulamasını Google Plus ile entegre hale getirdi. Apple kendi harita uygulamasını yıl sonunda devreye alacak.

Şu an yayında olan onlarca konum tabanlı “sosyal” medya mevcut. Hepsi de işletmelerin tüketiciler ile coğrafi pozisyonlar üzerinde etkileşimi için çeşitli imkanlar sunuyorlar. İşletmelerin bu mecralara hakim olması, kendilerini bu mecralardan “gerekli olanlarında” yayınlaması, tüketiciler ile iletişimde olması, kurumsal iletişim ve pazarlama faaliyetleri yürütmesi, bu mecralara özel içerikler üretmesi gibi birçok görev ortaya çıkıyor.

Bu görevler kolay görevler değiller maalesef. Öncelikle uygun mecraların seçimi en önemlisi ve belki en zoru. Hepsinde bulunmak kolay bir seçim gibi görünse de bunu gerçekleştirmek hatrı sayılır bir zaman ve kaynak gerektirebiliyor. Her mecranın kendine özel kuralları olduğunu unutmamak lazım. Yaklaşım olarak mecraların çoğu işletmelerin kendi verilerini yani bayilerini, mağazalarını, şubelerini, işyerlerini, franchiseelerini yüklemelerine ve yönetmelerine olanak veriyor fakat bu işlemler oldukça karmaşık olabiliyor. Örneğin bir Foursquare venue yaratmak çok basitken, yaratılmış venue’yü claim etmek yani sahiplenmek daha zor olabiliyor. 1 venue sahiplenmek ile 10 venue sahiplenmek arasında süreç farkı varken 100 venue sahiplenmek tamamen farklı bir akışa sahip. Çoğu zaman bu mecraların müşteri hizmetleri veya destek hizmetleri ile iletişme geçmek gibi ayrı bir dert daha karşımıza çıkıyor.

Google Haritalar
Yandex Haritalar
Bing Haritalar
Nokia Ovi Haritalar
Apple Haritalar
Navigasyon Cihazlarındaki Haritalar
Navigasyon Mobil Uygulamalarındaki Haritalar
Foursquare
Facebook Places
Diğerleri

Bu mecraların bazılarında zaten işletme verilerinizin bulunması ise bir diğer problem. Bu durumda mevcut işletme verilerini sahiplenmek yada yenileri yani daha güncelleri ile değiştirmek gerekiyor. Bunun için bu noktaların tespiti, claiming süreçlerinin tamamlanması ve silinmeleri için mecra sahipleri ile iletişime geçilmesi kaçınılmaz oluyor.

Bir diğer “maalesef” ise bu uygulamaların Türkiye özelinde bazı eksikliklerinin bulunması. Örneğin Google Maps. Google’ın bu popüler uygulaması henüz Türkiye’de resmi olarak yayınlanmadığı için bazı fonksiyonlar çalışmıyor. İşletme sahiplerinin indirim kuponu vb. pazarlama uygulamalarına destek de vermiyor. Dahası Google’ın bu uygulaması sürekli geliştirme ve dönüşüm ieçrisinde; dışarıdan tahmin edilmesi veya farkedilmesi güç onlarca “teknik” sorun veya eksik geliştirme ile karşı karşıya kalmak işten değil. Daha önce Google Maps-Places ikilisinin işletme sayfasında video yayınlayabilirken Google Plus’da böyle birşeyin olabileceği dahi kesin değil 🙂 Başka bir örnek de Facebook. Facebook places indirim/fırsat özellikleri yine Türkiye özelinde çalışmıyor. Yandex ve Nokia’nın ise birer işletme veri yönetim uygulamaları bile hazır değil.

Facebook places özelinde bir özel durum ise işletme verisi yaratmak için mobil uygulama kullanmak ve bu uygulamayı ilgili coğrafi pozisyonda kullanmak. Örneğin bir bankanın 2bin noktası için Facebook places verilerini yaratmak için tüm bu noktalara tek tek giderek mobil uygulama üzerinden işlem yapmak gerekiyor. Bu da ciddi bir saha operasyonu anlamına gelebiliyor.

Bu dünya devi uygulamaların Türkiye’deki eski maceraları ise bu sorunlara daha fazlasını ekliyor. Bu uygulamaların çoğu “zamanında” Türkiye için veri satınalmaya ve yayınlamaya başladıkları için halen bu alışkanlıkları sürüyor. Evet, bunun anlamlı bir gerekçesi var; Türkiye’de henüz işletmeler bu alanlarda proaktif değiller; boş duracağına satınalınmış verilerle dolu dursun yaklaşımı halen geçerli.

Bu kadar negatif yorumdan sonra yine de şunu söylemekte fayda var: işletmeler, markalar, kurumlar bu mecralarda mutlaka bulunmalılar ve varlıklarını güncel ve etkin tutmalılar. Bunu yapmak için işletmelerin sosyal medya/pazarlama sorumluları ciddi zaman ve kaynak ayırmak durumunda kalabilirler bu yüzden bu konuda destek hizmetleri sağlayan ajanslardan hizmet almak her zaman bir opsiyon. Bu konuda uzmanlaşmış çok hizmet sağlayıcı olmasa da hiç yok değiller; bir tanesi için uzun süredir çalıştığım için biliyorum 🙂

Peki bu mecralarda neler yapılabilir? nasıl yapılmalı?

– Google Plus/Maps: İşletme verilerinizin “sahibi” olmalısınız. İşletme verileriniz ve Google Plus sayfaları arasında verilerinizin başka sahibi olmamalı. Yani siz ait olan bir Google hesabı ile veriler Google sunucularına gitmeli. Verilerinizi güncelleyebileceğiniz, görüntülenme-tıklanma istatistiklerini görebileceğiniz (bunlar maalesef yıllardır henüz gelişme aşamasında; umuyoruz ki ileride analytics ile birleşir), veri silebileceğiniz veya yenilerini ekleyebileceğiniz bir arayüze sahip olmalısınız. Bu çok önemli. Çünkü bu hizmeti bir ajanstan da alıyor olsanız, hesabın eninde sonunda size devredileceğinden emin olmalısınız. Yapabilecekleriniz kısıtlı. Maalesef Google ekibi ile sağlıklı bir iletişim kanalı kurmadan size ait olmayan hatalı, mükerrer kayıtları kaldıramıyorsunuz. İşletmenizin logosunu, kısa tanıtımını, çalışma saatlerini, ödeme şekillerini ve elbette coğrafi pozisyonu/adresini yayınlayabiliyorsunuz. Henüz video yayınlayamıyorsunuz.

– Facebook Places: Sahiplik burada da önemli. Size ait olan/olacak bir hesap üzerinden yayında olan “yerleri” sahiplenmeniz gerekiyor. Fakat yeteri kadar place yok ise yapmanız gereken yerler oluşturmak. Daha önce belirttiğim gibi işletmenin fiziksel lokasyonunda mobil uygulama kullanmak gerekiyor. Maalesef Facebook da bu alanda yeteri kadar gelişmiş değil. Hatta sinir bozucu. İşlemleriniz bittiğinde elinizde (nokta sayınıza göre) birçok “place” sayfası oluşuyor ki bunlar mevcut marka/kurumsal sayfanıza çok benziyorlar. Facebook bunları birleştirmenize imkan tanıyor ama sadece 1 tane ise 🙂 Dolayısıyla birden çok place sahibinin derdi bu sayı oranında artıyor. Hepsi ile tek tek ilgilenmek gerekiyor. Umuyorum ki zamanla bu uygulama mantık sınırlarına katılır (bir diğer seçenek de foursquare satınalması olur). Yapabilecekleriniz Facebook sayfalarında yapabilecekleriniz ölçüsünde. Ancak indirim kuponu kampanya vb. lokasyon bazlı pazarlama araçları ülkemizde çalışmıyor.

– Foursquare: Bence tartışmasız en başarılı lokasyon bazlı sosyal medya. Halihazırda yayında olan venue (mekan)’ler için sahiplenme süreci burada da geçerli. Yukarıda yazdığım gibi adede göre değişen prosedürler var. Bir marka sayfası sahibi olmak, tüm lokasyonlarınızı bu marka sayfasına bağlamak adımlarından sonra yapabilecekleriniz heyecan verici. İstediğiniz lokasyonunuz için special adı verilen fırsat kampanyalarını oluşturarak yayına alabiliyorsunuz, izleyip raporlayabiliyorsunuz. Hem amrka sayfanızda hem de venue’lerinizde iletişim/pazarlama beslemeleri yapabilirsiniz.

– Yandex, Nokia, TomTom: Bu uygulamalar birbirleri ile tıpatıp aynı olmasalar da yukarıdakiler kadar popüler değiller. Yandex’in henüz bir işletme aracı yok bu yüzden Yandex ile iletişimde olmak önemli. Veri sahipliği kriterini burada birkez daha hatırlatmakta fayda var. Sizin verilerinize “sahip” olan bir 3.partinin Yandex’e veri servis etmesi doğru bir seçenek değil maalesef. Bunu siz yada sizin namınıza çalışan ajansınız yapmalı; istediğiniz zaman ajans ortadan kalkabilmeli. TomTom bir navigasyon uygulaması ama vizyonu daha geniş. Bu yüzden işletme verileri için bir arayüzleri ve uygulamaları var. Nokia ise maalesef bu konularda en kapalı kutu mecra. Ulaşmak, dert anlatmak, veri yayınlamak ve yönetmek ciddi bir uğraş. Vizyonları ve geleceği ise bence belirsiz. Bu üç mecrada yapılabilecek temel şey ise işletme verilerinizi ve iletişim bilgilerinizi (mümkün olduğunca ek bilgiler ve görsel içeriklerinizi) yayınlatmak olacaktır.

– Bing: Henüz Türkiye’de işletme verisi konusunda bir adımları, uygulamaları yok. Microsoft soğukluğu ile karşı karşıya kaldığınız bir mecra. Türkiye’deki kullanıcılar IE tarayıcılarında ve birçok farklı yerde Bing arama motorunu kullanıyor ama maalesef hastane ve eczane gibi temel POI’lere bile ulaşamıyorlar. Bu Microsoft’un büyük bir eksikliği ve geri kalmışlığı.

Diğerleri hakkkında ise söylenebilecek çok şey yok.

Bu mecralarda yer almadan önce sahip olduğunuz işletme verilerinin sağlıklı olmasını sağlamak ise herşeyden “önce” yapılması gereken bir iş. Verilerin standart olması, adres elementlerinin eksiksiz ve güncel olması, posta kodu sahipliği, doğru coğrafi pozisyon verisinin bulunması (X,Y verileri) gibi işler için özel bir veri yönetim çalışması gerekmekte. Benim müdahil olduğum ekip bu işler için Doktor Adres adında bir özel uygulama kullanıyor. Bu uygulama adres verilerindeki problemleri gideriyor; imla hatalarını, eksik elementleri, element ilişkilerini, coğrafi pozisyonları, posta kodlarını vs vs. Bu konuda daha detaylı bilgi almak isterseniz www.doktoradres.com‘u inceleyebilirsiniz.

Toparlayacak olursak;

– Verilerin eksiksiz forma kavuşması
– Mecraların seçimi
– Mecra kurallarına uygun veri beslemesi
– Mecra sahipleri ile iletişim yönetimi, sahiplenme süreçleri
– Verilerin güncel tutulması
– Kampanya ve kurumsal iletişim yönetimi
– İzleme ve raporlama

Bu adımları sağlıklı bir biçimde hayata geçirdiğinizde milyonlarca kullanıcının hem webde hem mobilde kullandığı bu uygulamalarda yerinizi doğru biçimde alabilirsiniz. Bu sayede hedef kitleniz size doğru yerde ulaşıyor olurlar. Bulunmazsanız ise markanızı bu mecralarda bir karmaşa içinde görmeniz işten değil.