Konum tabanlı (sosyal) medyalarda yer almak?

sosyal medya konumBoyutu ne olursa olsun işletmelerin hepsi için elektronik mecralarda bulunabilir olmak önemli. Ufak bir marketten, kuru temizleme zincirine, benzin istasyonlarından banka şubelerine kadar birçok kurum istiyor ki mevcut/potansiyel müşterileri onları internetteki mecralardan rahatlıkla bulsun.

Müşteriler işletmeleri internet üzerinde arayarak bulabiliyorlar; işletmenin web sitesine ve iletişim bilgilerine ulaşıyorlar. Fakat sadece arama motorları ile web sitelerindeki iletişim bilgilerinin ulaşılabilir olması tek başına yeterli değil. Harita tabanlı uygulamalarda yer almak da her geçen gün önemli hale geliyor.

Çünkü konum tabanlı/harita tabanlı uygulamalar markalar ile müşterileri fiziki olarak gerçek hayatta bir araya getiriyor. ATM’den para çekmek isteyen müşteri ile bankası, anlaşmalı petrol istasyonunu arayan araç sahibi ile akaryakıt firması, içtiği kahveyi içtiği konumda arkadaşları ile paylaşan mobil kullanıcı ile kahve zinciri bu mecralarda buluşuyor. Continue reading

Facebook neden Instagram’ı satın aldı

instagram facebookMuhtemelen korkudan.

Çok yakın zamana kadar değeri ancak 500 milyon tahmin edilen (teklifler alan) Instagram bir yıl öncesinde 100 milyon etmiyordu. Ama Zuckerberg iki katı gibi bir sinematik teklifle Instagram’ı ele geçirdi.

Yakın zamana kadar sadece iphone üzerinde çalışan Instagram 30 milyon kullanıcıyı geçmişti, Facebook’un can damarlarından birisi olan fotoğraf paylaşımı konusunda belli ki gelecek tehdit vaad eder hale gelmişti. Android açılımı ile daha da patlaması işten değildi. Uygulamanın kullanıcılarının bu özel sosyal ağa bağlılıkları ve hayranlıkları gıpta ettiriyordu. Ve sadece mobilde bu kadar başarılı olabilmişti IG.  Continue reading

Esnek Çalısma Modeli

Birçok sinema filminde ve dizide artık mizah konusu olarak işlenen “ofis yaşamı” klasik anlamda gerçekten eşsiz bir mizah madeni.

Çalışanlar, ofis kuralları, servis araçları, yemek ve molalar, ofis eşyaları, kırtasiye malzemeleri, yazıcılar, insan kaynakları-muhasebe-idari işler gibi tarihi departmanlar, duyuru mailleri, powerpoint sunumlarının kendine has kutsallığı, danışmanlar, denetimler, yönetim kurulları, iş ingilizcesi, kişisel gelişim toplantıları, geziler, piknikler ve daha onlarca kalem konu var.

Madmen dizisinin çizdiği 1960’ların Amerika’sındaki iş hayatı ortamı ve kuralları on yıllar boyunca tüm dünyada standart olarak kabul görmüş olacak ki halen birçok kurumda çok şeyin değişmediğini görebiliriz. Artık belki ofiste sigara içilmiyor ama iş yapış yöntemi ve kurum organizasyonları uzun yıllardır hep aynı. Continue reading

masaru-emoto-reiki

Dr.Emoto’nun yalan dolan su kristalleri

masaru-emoto-reiki2004 yapımı What The Bleep Do We Know diye bir saçmalık var; çok eski konu ama bizim memlekette pozitif düşünce pazarlaması (uydurmacası) o kadar popüler ki buna inanıp “mesajı yayma” kaygısı güdenlerin sayısı hızla artıyor. Ama yeterli değil! daha bu konuda pazarlanabilecek ürünleri tam keşfetmedi bizim yerli sekrıtçılar 🙂

Bizim enerjicilerimiz henüz daha inanç geliştirme ve bunu yayma kaygısında çünkü bu felsefeyi 🙂 kurtuluş olarak görüyorlar. Neyse. Biraz araştırsalar gaza gelip pozitif enerji yaymaya çalışan kitlelerine satılabilecek çok ürünler var. Bu derleme gerçekten bir harika; referans verdiği satış sitelerini mutlaka inceleyin, eğlence garantili (emoto fake mevzusu da mevcut burada) http://www.chem1.com/CQ/clusqk.html

Benim asıl konum Masuro Emoto adlı hoca efendi. Hado felsefesi diye birşey uydurmuş olan Emoto düşünce ve duyguların gerçekliği/fiziği değiştirebildiğini ispat etmiş olmakla övünüyor. Hepimiz biliyoruz değil mi?; beyin gücümüzün kısıtlı bir kısmını kullanıyoruz, az daha kullansak XMen yetenekleri geliştirmek işten değil falan. (çoğu hücre yenileme wolverine seçer ama benim favorim nightcrawler – alman kurt wagner) Continue reading

Sopanızı ya çıkarın ya saklayın

sopaInternette “fikri mülkiyet” kapsamındaki içerikleri paylaşanlara, indirip kullananlara, “indirmeden” kullananlara (indirmeden izle deniyor değil mi?) korsan yada korsana yataklık yapan deniyor kaç zamandır. Bunları yapmak için deli olmak lazım.

Fakat sayın deliler şimdi sopanızı saklama yada çıkarma zamanı çünkü 28 ocakta Amerikan senatosu SOPA’sını oylayacak!

Stop Online Piracy Act (Çevrimiçi korsanlığı durdurma yasası) senatodan geçerse internet dünyası neye uğradığına şaşıracak. Çünkü bu yasa ile her türlü fikri mülkiyet eserinin (film, müzik, müzik videosu, yazı, makale, resim vs vs) internette paylaşılması ve kullanılması için fantastik önlemler alınabilecek.. Bu paylaşımlara izin veren internet uygulamalarının cezalandırılması (twitter, facebook elebaşı gibi), paylaşana para hapis cezası vb. Continue reading

Rise of the machines

Şimdiden çok fazla robot sahibiyiz; cep telefonlarından buzdolabına kadar, birçok robot (yazılım) hayatımızın içinde ama daha zeki olmaları için bazı engeller var. Aşmaları gereken en büyük engel aynı dili konuşamamaları. Binlerce farklı veritabanı, binlerce farklı uygulama mimarisi ile bu robotların her türü ayrı telden çalıyor. Buzdolabının üreteceği arıza mesajını kombinin anlaması, iphone’un bu ikisini takip edip sizi uyandırması için bu engel aşılmalı.

Robotlarla konuşmamız, onların da birbirlerini anlamaları için internet bulunmaz nimet. Ama maalesef internette dolaşan verilerin standartı yok. İşte semantic web bu standartı kurmayı hedefliyor.

World Wide Web Concortium’un uzun süredir liderlik ettiği bu projeler bulutu bizi gelecekte daha zeki makinelerle tanıştıracak. Kavramları, kelimeleri anlamlandırabilen, bunlar arasındaki ilişkileri öğrenebilen robotlar web üzerinden kesintisiz iletişimde olacaklar. Elma’nın bir meyve olduğunu, Golden’ın bir elma türü olduğunu, bazı elmaların limon gibi ekşi olabileceğini, Steve Jobs’ın firmasının bir meyve olmadığını anlayabilecek robotlardan bahsediyoruz 🙂

POI görüntülemek, oluşturmak, paylaşmak amaçlı geliştirlmiş bir Android proje uygulamasında bile semantic veri kurallarının kullanılabildiğini görmek heyecan verici.

w3’ün merkeze koyduğu linked data kütüphaneleri ise robotların okulları olacak gibi görünüyor. Şimdiden birçok farklı konuda semantic veriler birikmeye başlamış. Bu ortak veri kütüphanesi felsefesinde asıl heyecan verici olan şey zamanla bu verilerin devasa boyuta ulaşacağı ve public olarak erişimde olacağı (tabii public içinde artık robotlar da olacak). Yukarıdaki örnekten gidersek; mobil uygulaması ile bir kişinin yarattığı POI tüm gezegende erişilebilir olacak (bedava da olması iyi olur:)

Avrupa Birliği bu konularda ciddi kaynaklar ayırıyor ve teşvikler veriyor; çünkü değişimin ve geleceğin farkındalar. Semantic gelecek için proje geliştirmenin şu sıralar tam zamanı. Gaza getirici video ise aşağıda 😉